Otizmli Çocuklarda Duyusal Hassasiyet
Giriş
Otizm spektrum bozukluğu (OSB) karmaşık bir gelişimsel durumdur ve her bireyde farklı şekillerde kendini gösterir. OSB'li çocukların önemli bir kısmı, duyusal bilgileri işleme biçimlerinde farklılıklar yaşar. Bu farklılıklar, duyusal hassasiyetler olarak adlandırılır ve çocuğun çevresiyle etkileşimini, öğrenme süreçlerini ve günlük yaşam aktivitelerini etkileyebilir. Ebeveynler ve bakım verenler için bu duyusal farklılıkları anlamak ve yönetmek, çocuğun yaşam kalitesini artırmak adına kritik öneme sahiptir.
Duyusal Hassasiyet Nedir?
Duyusal hassasiyetler, beş temel duyu organımız (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma) ile sınırlı değildir. Propriosepsiyon (vücut farkındalığı) ve vestibüler duyu (denge ve hareket) gibi iç duyular da bu hassasiyetlere dahildir. Otizmli çocuklarda bu duyusal girdilere karşı ya aşırı duyarlılık (hipersensitivite) ya da yetersiz duyarlılık (hiposensitivite) görülebilir.
Hipersensitivite (Aşırı Duyarlılık)
- İşitsel: Yüksek seslere, ani seslere veya belirli frekanslardaki seslere karşı aşırı tepki verme, kulaklarını kapama.
- Görsel: Parlak ışıklara, flaşlara, belirli renk veya desenlere karşı hassasiyet.
- Dokunsal: Belirli kumaş türlerine, hafif dokunuşlara veya etiketlere karşı rahatsızlık, sarılmaktan kaçınma.
- Koku ve Tat: Belirli koku ve tatlara karşı aşırı tepki verme, yemek seçiciliği.
Hiposensitivite (Yetersiz Duyarlılık)
- İşitsel: Kendi adıyla seslenildiğinde tepki vermeme, yüksek sesle konuşma.
- Dokunsal: Acıyı veya sıcaklığı yeterince hissetmeme, nesneleri ağzına götürme.
- Propriosepsiyon ve Vestibüler: Sürekli hareket etme ihtiyacı, sallanma, zıplama, dönme veya riskli fiziksel aktivitelerden hoşlanma.
Duyusal Hassasiyetlerin Günlük Yaşama Etkileri
Duyusal hassasiyetler, otizmli çocukların günlük hayatında çeşitli zorluklara yol açabilir:
- Sosyal Etkileşim: Duyusal aşırı yüklenme nedeniyle sosyal ortamlardan kaçınma veya uyumsuz davranışlar sergileme.
- Öğrenme: Sınıf ortamındaki sesler, ışıklar veya dokunsal uyaranlar nedeniyle odaklanma güçlüğü.
- Beslenme: Yemek seçiciliği, belirli dokudaki gıdaları reddetme.
- Uyku: Duyusal rahatsızlıklar nedeniyle uykuya dalma veya uykuyu sürdürme sorunları.
- Davranışsal Sorunlar: Duyusal uyaranlara karşı verilen tepkiler sonucu öfke nöbetleri veya kendini yaralama davranışları.
Duyusal Temelli Destek Stratejileri
Duyusal hassasiyetleri yönetmek için çeşitli stratejiler kullanılabilir:
1. Duyusal Entegrasyon Terapisi (DET)
Bir ergoterapist tarafından uygulanan DET, çocuğun duyusal bilgileri daha etkili bir şekilde işlemesine yardımcı olan aktiviteler içerir. Bu terapiler, çocuğun duyusal ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilir.
2. Çevresel Düzenlemeler
- Görsel: Yumuşak aydınlatma, görsel karmaşayı azaltma, perde kullanımı.
- İşitsel: Gürültülü ortamlardan kaçınma, gürültü önleyici kulaklıklar, sakinleştirici müzik.
- Dokunsal: Rahat kıyafetler, etiketleri çıkarma, belirli dokulardaki nesnelerle temas imkanı.
- Koku/Tat: Keskin kokulardan kaçınma, çocuğun tercih ettiği yiyecekleri sunma.
3. Duyusal Diyet
Gün içine yayılmış, çocuğun duyusal ihtiyaçlarını karşılayan planlı aktivitelerdir. Bu, sakinleşmesine veya uyanmasına yardımcı olabilir (örneğin, salıncakta sallanma, ağırlıklı battaniye kullanma, sıkı sarılmalar).
4. Beden Farkındalığı Aktiviteleri
Yoga, zıplama, koşma gibi bedensel aktiviteler, proprioseptif ve vestibüler duyuları düzenlemeye yardımcı olabilir.
Ne Zaman Profesyonel Destek Alınmalı?
Çocuğunuzun duyusal hassasiyetleri günlük yaşamını önemli ölçüde etkiliyorsa, bir çocuk ergoterapisti veya çocuk gelişim uzmanından destek almanız faydalı olacaktır. Uzmanlar, çocuğunuzun duyusal profilini değerlendirerek kişiselleştirilmiş bir destek planı oluşturabilir ve size bu süreçte rehberlik edebilir.
Yorum Bırakın